13 Mayıs 2014 Salı

Bazen

Bazen insan uzaklara kaçıp gitmek istiyor. Bazen insan herseyden uzaklaşmak istiyor.  En yakınlarını, en sevdiklerini bile istemiyor yanında.  Sadece kendine kaçmak istiyor. Büyükşehirlerde yaşayan insanların sıkışmışligi, yalnızlığı  ve bazende kabullenilmis caresizliklerinin içinde hapsoluşunun sonuclari bunlar maalesef.
En çokta bunun için gitmek istiyorum. Bıktım bu kalabalıklar içinde yalnızlıktan.  Bu kadar çevre bu kadar dost, ailem hiçbiri yetmiyor. Yetmiyor değilde sanki olmuyor. 
Bu herseyi bırakıp gitme isteği gelip geçici bir nöbet değil. ..Bu yeni bir başlangıç isteme isyanim geçici birsey değil.
Ama hiçbirimiz özgür değiliz ki... Hepimizin görünmeyen prangalari var... ben ki evli değilim , çocuğum  yok, bir ilişkim yok. Ben bile prangaliyim ayaklarımdan ...gidemiyorum ailemi birakip....ben çabalıyorum ama birsey yapamıyorum genede yinede herzaman ki gibi..
Yetemiyorum hiç birşeye , yetisemiyorum her zaman.  Icimdeki sessiz cigliklardan, beynimi tirmalayan sorulardan, onlarla yuzlesip verdiğim cevapları begenmeyisimden de gina geldi. Yani bilal varya; çaresiz değilsiniz,  care sizsiniz diye. .. çareler türetemiyorum artık.

Beni ayakta tutan üretme, birseyler yaratma isteğini de kaybettim. Calisma istegimide kaybettim.Artık içimde ne bir şevk ne bir arzu var. Görmüyorum etrafimdaki güzellikleri. Göremiyorum. Görmek ve bakmak gibi bir ayrım var ya onu kaybettim. Ne yedigimden zevk alıyorum.  Ne ictigimden.  Gulmuyorum.  Göremiyorum. Gerçekten kahkaha atmayı bile unutulan diye korkuyorum.

En onemliside ne biliyor musun? Nefes almıyorum. Soruyorum. Ama nefes alamıyorum. Yavaş yavaş boguluyorum ben.
Ölüyorum ben yahu....


Posted via Blogaway