30 Mart 2016 Çarşamba

Söyle ey Yâr !!!!

Söyle ey Yâr !!!! Hüznümü Sana nasıl arzetmeliyim?
Mum Sema Söyle ey Yâr!!!!
Hüznümü Sana nasıl arzetmeliyim?


Ey Yâr!
Sözün mânâya değdiği noktadayım!
Nazarın kalpleri yaktığı demde
Dilin hale sukut ettiği,
Kalbin sonsuza meylettiği yerdeyim
Elemin merkezindeyim ey Yâr, melâlin gölgesinde,
Bekleyişler arefesindeyim


Söyle ey Yâr!
Hüznümü Sana nasıl arzetmeliyim?
İçinde Sen geçen cümleleri ezber mi etmeliyim?
Derdi heybeme yükleyip yitik diyarlara mı gitmeliyim?
Hasretini sabırla bertaraf mı etmeli;
Yoksa bu hasrete şükrü mü öğretmeliyim?
Söyle ey Yâr! Seni nasıl yâd etmeliyim?
Lâl değmeli dilime belki,
Yüreğime Seni söyletmeliyim


Tahammülün bittiği noktadayım ey Yâr!
Izdırabın bamtelini yokladığı demde
Çarenin çaresizliğe biat ettiği
Gam fırtınasının en sert estiği yerdeyim
Kederdeyim ey Yâr!
Güneşin unutulduğu, yıldızların tutulduğu,
Işığını Seninle yitirmiş
Zulmet ülkesindeyim


Şimdi Sen söyle ey Yâr!
Ruh hicrete götürmez mi bedeni?
Korkunun ellerinden tutmaz mı ümit?
Sevgin bitkin bir yolcuya kuvvet olmaz mı?
Sahralar yorgun adımlarla da aşılamaz mı?
Tâkatin bittiği yerde Yâr yetişmez mi?
Nâçârım diye inlesem cevap gelmez mi?
Hem gözyaşı ki en sağlam setleri dahi yıkmaz mı?
Acılar ruhlarda iz bırakmaz mı?
Serden geçen Yâre ulaşamaz mı?
Nasıl anlatayım sevdamı başka?
Mürekkep ağlamadan kalem konuşamaz mı?
Eksik satırlarla merâm anlatılamaz mı?


Sen söyle ey Yâr!
Bu kalpte bu aşk ebeden kalamaz mı?
Gözlerim tebessümünden bir nebze alamaz mı?
Kendini yitiren ey Yâr Seni bulamaz mı?







(HA)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder