Akla geliyor ama dile gelmiyor bazı şeyler. Bazen sıkılıyorum bu hayattan, herkesin an an yaşadığı buralardan çekip gitme, kendine yeni bir hayat kurma, yeni bir alan yaratma dürtüsü icimi kamciliyor. Yalnız bir farkla; herkesin an an yaşadığı bu duyguyu ben uzun süredir her an yasıyorum.
Etrafında ki insanlar nasılsa sende onlara benziyorsun bir vakit sonra. Masum kalmıyorsun,kalamıyorsun. Elin kolun, basiretin bağlanıyor bir müddet sonra. Sende yanlışlara imza atıyorsun. Sende günahları paylaşıyorsun. Bir de bakıyorsun onlardan olmussun. Onlar gibi olmussun.
Korkuyorsun! Bir an panik oluyorsun.
Sonra toparlanmaya çalışıyorsun. Ama artık isledigin gunahlar islenmis, yaptığın yanlışlar vakur dikiliyor karşında. Sen uzaklaşmaya çalıştıkta dolanıyor ayaklarına. Doğru birşeyler yasamana engel oluyor, ayaklarına dolanıyor ellerini bagliyor.İsyanin sessiz bir çığlıktan öteye gidemiyor.
Onlara ne gerek!
Hesaplaşmaların bile yetiyor aslında sana her yalnız kaldığında, yada gönül mahkemende, akıl muhakemende seni sıkıştırmaya...
Ama var yolu, olmalı, olmalı bir yolu...
Sen şimdi evinde yatarken, ben şimdi evimin balkonunda oturmus icerden gelen televizyondaki aptal dizinin sesini duymamazliktan gelerek,seni özleyerek yazıyorum ki;
Ben sende sıfırladim kendimi. Günahlarımı, sevaplarimi, eğer, eğer sende müsaade edersen bana yeniden doğacağım sende, sana, senin icin...
Senin gözlerinde yıkanacağım, masum sevgine, saf kalbine ve iyi niyetine sığınacağım. Sev, cok sev! Sar sarmala beni, sakla! Çünkü ben şimdiden seviyorum seni!
...
Tabi şimdilik üç noktadan ibaret hersey, soylenmemis sozlerimiz, gitmedigimiz yerlerimiz, tokusturmadigimiz kadehlerimiz, yasamadigimiz atesli sevismelerimiz ve gecirmedigimiz yillarimiz, paylasmadigimiz iyi ve kotu gunlerimiz var. Ama benim umudum var. Biz tüm bunları yasayacağız , yaşayıp göreceğiz.
Together...