18 Ocak 2012 Çarşamba

BEKLENEN

Beklenilen, ister bir insan olsun ister bir hâl, sahip olduğu değer ile ona atfedilen değer arasındaki makas açılıyorsa "artık demir alma vakti gelmiştir limandan".


Ben de bu saatten sonra konu özeti olarak; beklemeyi bırakıp sahip olduklarım,elimde kalanlar,yanımda olanlar ve yazılarıma sarılıp yetinmeye çalışırım.
Yetinmek...
Ne acı değil mi bir insanın konu ne olursa olsun yetinmeye çalışması? Yetinmek de yetinmeye çalışmak ta aslında kendini kandırmak. Çünkü insanın yapısına,yaradılışına,nefsine ters yetinmek, tevekkül göstermek.
Değil mi ki; Hz. Adem bile kendisine nail olanla yetinmemiş, yetinememiş daha fazlasını istemiş, nefsine yenilmiş ,merakına kurban olmuştur.
Biz ademoğulları ve havvakizlari yetinmekle sadece kendimizi kandırmakta ve icin icin , gizliden gizliye de arzuladıklarımızı elde etmek icin fırsat kollamaktayız aslında.


Ben ise bir otobüs koltuğun da oturmuş ,seyahat esnasında bunları düşünerek aslında ruhuma seyahat ederek bloğuma da yeni bir post atıyorum . Aslında her seyahat, her yolculuk insanın kendisine yolculuktur. Ama sanırım asıl mutluluk ve seyahatlerimizden  elde ettiğimiz tatminde ruhumuzda bulduğumuz güzel şeylerin sayisisina Yada bizi ne kadar doyurduğuyla orantılı.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder